29 Nisan Pazartesi 2024
1 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Birinci turda cumhurbaşkanlığını alıyoruz

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TGRT Haber canlı yayınında gündemdeki konularla ilgili Ankara Temsilcisi Ercan Gürses'in sorularını cevapladı. Kanala TOGG ile gelen Soylu, ''Çok esnek bir araba. Bindiğinizde diğer arabalar ötekileşiyor'' dedi. Seçimlere ilişkin son durumu paylaşan Bakan Soylu, ''İlk turda Cumhurbaşkanı Erdoğan olacak. AK Parti Yüzde 50’nin üzerinde alıyoruz'' ifadelerini kullandı. Bakanların vekil yapılması, Muharrem İnce'nin adaylığı, 6'lı masanın HDP ilişkileri konusunda çarpıcı açıklamalarda bulunan Soylu, polise kadro jandarmaya promosyon müjdesi verdi.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Anayasa Mahkemesinin yapmadığını o Diyarbakır anneleri yaptı

Gaziosmanpaşa'da bir lokantada Trabzon Dernekleri Federasyonu Gençlik Kolları Geleneksel Sahuru'na katılan Soylu, Gaziosmanpaşalılara deprem bölgesine yönelik yardımlaşma ve dayanışmaları için teşekkür etti. Deprem bölgesinde 740 bin çadırda 3 milyon insanın yaşadığını, 2 milyon insana birden iftar verildiğini belirten Soylu, depremzedelere psikososyal destek sağlandığını, LGS ve YKS'ye hazırlanan öğrencilere eğitim desteği verildiğini, spor alanları oluşturulduğunu ve çadırların standartlarının daha da yükseltildiğini söyledi. Bakan Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dediği gibi kalıcı konutların da bir yıl içinde depremzedelere teslim edileceğini, depremzedeleri asla yalnız bırakmayacaklarını ifade etti. Türkiye'nin çok sınamalardan geçtiğini, doğal afetlerin yanı sıra Gezi Parkı olayları, 17-25 Aralık, 6-8 Ekim Olayları, 15 Temmuz darbe girişimi gibi dış müdahalelerle de karşılaştığını dile getiren Soylu, "Türkiye bambaşka bir tabloya doğru evrilmek istendi. Bugün Doğu ve Güneydoğu, huzuru kendi içinde bulmuştur. Bundan kim istifade ediyor? Orada yaşayan kardeşlerimiz. Hiç, hiçbir şeyi, kimse küçümsemesin. Şu Diyarbakır anneleri, ortaya koyduğu iradeyle birlikte HDP'yi kapatmıştır. Anayasa Mahkemesinin yapmadığını o Diyarbakır anneleri yaptı." dedi. Soylu, HDP'nin, Türkiye'de demokrasinin istismarını en iyi yapan, PKK'nın uzantısı siyasi parti olduğunu kaydetti. "29 EKİM 2023'TE BU ÜLKENİN DAĞLARINDA TEK BİR TERÖRİST KALMAYACAK" 'Türkiye'nin Kandil'i' denilen Kato Dağı'nın birçok yerine üs bölgeleri yaptıklarını, şimdi Kato'da ve Cudi Dağı'nda bir tek terörist olmadığını, Gabar Dağı'nda ise petrol üretildiğini anlatan Soylu, terörün bitirilmesinde insansız hava araçlarının etkisine dikkati çekti. Dün 2 teröristin daha etkisiz hale getirildiğini ve Türkiye'deki terörist sayısının 86'ya düştüğünü söyleyen Soylu, "Bunu burada yazıyoruz; 29 Ekim 2023'te bu ülkenin dağlarında tek bir terörist kalmayacak." ifadesini kullandı. Soylu, Türkiye'de artık başı açık olanın da örtülü olanın da devlette öğretmen, doktor, asker, polis, savcı, hakim, kaymakam, vali ve milletvekili olabildiğine dikkati çekerek, "Tayyip Erdoğan dünya siyasasını avucunun içi gibi biliyor. Kimin ne oynadığını, kimin ne oyun kurduğunu biliyor. Bugün Türkiye bambaşka bir istikamete gidiyor. Bu sınamalardan kurtuldu Türkiye." diye konuştu. Programda, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta, AK Parti İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kaan, Trabzon Federasyonu Dernekleri Genel Başkanı İsmail Şatıroğlu ve AK Parti İstanbul 2. Bölge 17. sıra milletvekili adayı Emre Ustaosmanoğlu da konuşma yaptı.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya Zeytinburnu'nda yoğun ilgi: “Terörü bitiren bakanım…”

https://twitter.com/bugunguncel/status/1648333435595898882?s=46&t=kgYu0XH04hCo9hDKdwyLsQ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim döneminde kendisi için çok özel şehirlerden İstanbul için güvendiği isimleri aday gösterdi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da onlardan biri… İstanbul 2. Bölge Milletvekili Adayı olan Soylu, megakentte başladığı seçim turunda, Erdoğan’ı haklı çıkardı. https://twitter.com/genelgundem/status/1648320052763013122?s=46&t=kgYu0XH04hCo9hDKdwyLsQ Gören sarıldı, fotoğraf çektirdi Bakan Soylu’ya her denk gelen ya sarıldı ya da buluşmayı ölümsüzleştirmek onunla için fotoğraf çektirdi. Bugün Zeytinburnu’ndaki halk pazarına gidenler, Soylu’yu karşılarında görünce adeta ne yapacağını bilemedi. Alışverişe çıkan bir kadının Soylu’ya yönelik sözleri ise gururlandırdı. "Terörü bitiren bakanım, düşmanları çatlatıyorsunuz" “Terörü bitiren bakanım, bir fotoğraf çektirelim mi?” diyerek Bakan Soylu’ya yanaşan kadın, birkaç saniye sonra da “Böyle laf sokmalarınız yok mu? Mest ediyor, düşmanları çatlatıyorsunuz” şeklinde konuştu. Yoğun ilgi gören Bakan Soylu, kadının sözlerine tebessüm ederek karşılık verdi. Halk pazarı esnafını gezerek, nabız yoklayan Bakan Soylu, bu anları sosyal medya hesabından da paylaştı. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1648318306049306624?s=46&t=kgYu0XH04hCo9hDKdwyLsQ

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu‘dan provokasyon girişiminde bulunan HDP’lilere tepki: “Kepazeler”

Bakan Soylu, konuşması sırasında aynı meydanda şarkı açan HDP standına tepki göstererek, "'Bu ülkede özgürlük ve demokrasi yok' derler, be kepazeler bu ülkenin İçişleri Bakanı konuşuyor. Orada istediğinizi yapıyorsunuz. Daha ne özgürlüğü istiyorsunuz. Tam 45 dakikadır saygısızlık ve nezaketsizlik yapıyorsunuz. Hala özgürlük istiyorsunuz. Kepazeler" dedi. İçişleri Bakanı ve İstanbul 2. Bölge Milletvekili Adayı Süleyman Soylu, Esenler'de vatandaşlar ile buluştu. Makam aracı Togg ile Esenler Dörtyol Meydanı'na gelen Bakan Soylu, ardından alanda toplanan vatandaşlara seslendi. Konuşma esnasında aynı meydanda şarkı açan HDP standına ise tepki gösterdi. 
"45 dakikadır saygısızlık yapıyorsunuz, ne özgürlüğü istiyorsunuz" 
Alanda toplanan vatandaşlara seslenen Bakan Soylu, "Sizlere bir selamım var. Bu milletin sevgilisi tam 21 yıldır bu ülke için hizmet eden ve 'Ben sadece milletimin ve Allah'ın önünde eğilirim' diyen Sayın Cumhurbaşkanımızın selamını getirdim. Bu devletimizin kararlığını göstererek okullar, camiler, yerli otomobiller yaptık. Bu milletimizi PKK'ya muhtaç etmedik. Döviz operasyonları yaparak ekonomimize saldırdılar ama müsaade etmeyerek birlik içerisinde durduk. Suriye iç savaşından sonra dünyanın en büyük göç dalgası ile karşı karşıya kaldık. Bu göç dalgasıyla alakalı dünyada büyük olaylar oldu ancak Türkiye'de bir tek büyük toplumsal olay gerçekleşmedi. Ufak olaylara ise güvenlik güçlerimiz hemen müdahale ettiler. Biz kardeşimize sahip çıktık ama kamu düzenimizi hiç kimseye bozdurmadık ve tedbirlerimizi ona göre aldık. Pandemi ile karşı karşıya kaldık. Kimse kimseyle görüşemez hale geldi. Biz kimseyi yalnız bırakmadık. Avrupa'da insanlar hastanelerin bahçelerinde içeriye giremeden öldüler. Kılıçdaroğlu çıkıp şehir hastanelerine 'israf' demişti ama yaptık. Bu ülkede özgürlük ve demokrasi yok derler, be kepazeler bu ülkenin İçişleri Bakanı meydanda konuşuyor, orada istediğinizi yapıyorsunuz daha ne özgürlüğü istiyorsunuz. Tam 45 dakikadır saygısızlık ve nezaketsizlik yapıyorsunuz, hala özgürlük istiyorsunuz. Kepazeler. Onlar her PKK'lı terörist öldüğünde gözyaşı döktü canları acıyor, bu nedenle yapıyorlar" diye konuştu. https://twitter.com/bilgiedinelim/status/1649060163658063875?s=46&t=kgYu0XH04hCo9hDKdwyLsQ

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Böyle liderler 100 yıla bir gelir

Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları şöyle;  Yassıada'ya yani buraya ilk gelişimde gördüğüm manzarayı hatırlıyorum. Etraf kırık döküktü. Yerlerde çerçöpler, duvarların her birine sinmiş küfler, dökülmüş boyalar ve sanki burada yaşananları anlatır gibi büyük bir terk edilmişllk vardı. Biz bu salonda demokrasiyi, millet iradesini, terk edilmişliğine şahit olmuştuk. Sonra da bu salonu ve bu adanın nasıl terk ediliğini görmüştük. Bu salonda ve bu adada millet vicdanının nasıl örselendiğini tekrar hatırlamayalım diye maalesef burasının terk edilmişliğine hep beraber şahit olmuştuk. Yıllar sonra adaya çıkış izni alabildiğimiz ilk kez geldiğimizde gördüğümüz manzara tam anlamıyla buydu. Hapishanelerin olduğu yere gittik. Paslı demir parmaklıkları oradaki halini gördük. Orada yaşanmışlıkları demokrasiye ve millet iradesine yapılan hakaretleri hayal ettik. Yapanların hakikaten her birine içimizden çok şeyler söyledik. Millet de çok şeyler söyledi. 13-14 yaşındaydım çocukların bazen boş durmama gibi usulleri, işleri vardır. Babamdan izin aldım bir bayramda kartpostal satmak için Sirkecei'ye gittim. Sirkeci'de bugünkü gördüğünüz, bildiğiniz yerlerde o dönem meşhur olan ve birbiriye bayramlaşmanın en temel araçlarından biri olan kartpostal satan yerlerden kartpostal aldık. Aralarında rahmetli Menderes'in de kartpostalı vardı. Çocuktum... O dönemler söylediğim yıllar zannediyorum 85-86'lı yıllar. O dönemler darbe sonrası da olduğu için bu meselelerin çok rahat konuşulabildiği çok rahat ifade edilebildiği dönemler değildi. Zaten 1960 darbesinden sonra sadece biz bu ülkeye hizmet eden evlatlarını yitirmedik veya hapishanelerde hayatlarının zindanlarda geçirmesine bir şekilde şahit olmadık. Başka bir şeye de şahit olduk. Onlarla ilgili bir şeyin konuşulmasının da yasaklandığına şahit olduk. 1960 darbesinden sonra 'Ben Demokrat Parti'nin devamıyım' diyemeyecek kadar 'Gözlerime bakın her şeyi anlarsınız' gibi ifadelerin milletin birbirine şifreyle söylediği bir anlayışı da bu millet yaşadı. Geldik kkomşumuza yaptırdığımız kartpostal üzerine kartpostalları koyduk. Evet... Demokrat Parti'den gelen bir aileden hepnizin olduğu gibi gelen bir ailede yetişmiş çocuğum ben de. "BÖYLE LİDERLER 100 YILDA BİR GELİR" Bu ülke Recep Tayyip Erdoğan yetiştirdi. Böyle liderler 100 yılda bir gelir. 'Şimdi zamanı değil' dersek ABD acımazsızdır, Avrupa acımazsızdır. Onların yetişmiş insanlarla dertleri söz konusu değildir. Bu millet 15 Temmuz'da tam 27 Mayıs 1960'da karşılaştığı hınç ile ABD'yi mağlup etmiştir. Eğer bugün iki 14 Mayıs'ı konuşuyorsak birinci 14 Mayıs'ı bitiren dış güçlerin yanında iç güçlerin de yanında olduğunu, ikinci 14 Mayıs'ta da yine aynı karakterin varlığını yani dış güçlerin yanındaki demokrasiyi içine sindirememiş o iç güçlerin varlığını, iş birlikçiliklerini, millete ihanetini 70 yıl sonra bile bize nasıl 14 Mayıs'ın kiniyle baktıklarını da hep beraber konuşmak lazım. "DEMOKRASİNİN UTANCI OLACAK BİR BAHANE" Farkındasınızdır muhakkak ama biz yıllardır dış güçler ve Amerika'dan bu insanların üstündeki yükünü almaya çalıştık. Millet iradesinin tekrar örselenmemesini bu işlerin tekrar başımıza gelmemesini istiyorsak o yerli malı darbecileri o zihniyetin bugünkü taşıyıcılarıyla birlikte sürekli olarak yüzleştirmek lazım. Yüzleştirmek lazım ve yüzleştirmek lazım. Hiçbir zaman 'Sizi ben bile kurtaramam' sözünü bu millete unutturmamak lazım. Ben 2009'da Demokrat Parti başkanıyken 27 Mayıs'ın yıl dönümünde o dönem Danıştay üyesi olan Tansel Çölaşan tuttu, 27 Mayıs için, 'Menderes ile Demokrat Parti şöyle şöyle yapmasaydı darbe de olmazdı' diye akıllara zarar bir kılıf demokrasinin utancı olacak bir bahane ortaya sürdü. Evet bugün ikinci 14 Mayıs'ı konuşacağız. Biz bu millete ikinci 14 Mayıs'ı hediye etmek istiyoruz. Ama birileri de ikinci 27 Mayıs hayallerini de içlerinde yıllarca hayallerinde taşıdılar ve bunu kendi etki alanlarındaki kendi kuşaklarına miras bıraktılar. 'Demokrasi dışı', 'hukuksuz', 'Batı'da olmaz, olmamalı', 'kötü ama onlara yapılırsa caiz olabilir', 'haklıdır' ve 'bazen de bu da lazım', 'bu kadar demokrasiye fazla' diye sözleri hep beraber yıllarca taşıdır. Bu sözlerin herbiri meşruiyet alanlarında taşıdıklarını hep beraber gördük. Bu millet Yassıada'nın masumun, bu millet Yassıada'nın mağduru ama aynı zamanda bu millet Yassıada'nın mağrurudur. Buradan yaşananların üzerinden 73 yıl geçti. Ama biz bir gün kendi zihin dünyamıza böyle bir kini miras bırakmaya tenessül etmedik. Bizim fikri takip yaptığımız siyaset evrensel demokrasi kurallarıdır. Başka bir şey istemedik. Bizim demokrasimize dinamit koyan, ABD'deki, Avrupa'daki, İngiltere'deki demokrasi ve refah standartlarına ulaşmak istedik. Onun için de bu milleti hiçbir zaman bölmedik. Ama karşımıza hep böyle geldiler. Terör örgütü, etnik köken üzerinden bölmeye çalıştı. Darbeciler dindarlık üzerinden, bir başkası başka bir anlayış üzerinden bölmeye çalıştı. Sürekli Türkiye'yi bu fay hatlarında zedelemeye çalıştık. Türklük-Kürtlük, Alevilik-Sünnilik, dindarlık-laiklik fay hatlarında Türkiye'yi bölmeye çalıştılar. Bugün Türkiye'yi yöneten Tayyip Erdoğan, çok partili siyasi hayata girdiğimiz andan itibaren Türkiye'nin dış dünyadan ve içerideki ortaklarından nasıl ve ne şekilde bu fay hatlarının istikrarının bozulabileceğini, istikametinin yön değiştirebileceğini gördüğü için Türkiye'ye çok önemli bir alt yapı hazırladı. Sadece bir fiskeyle yıkılması zor olan bir alt yapı değil. Aynı zamanda bir zihniyet devrimi yaşattı. Bu ülkede insanlar kendilerini ifade edebilmeye başladılar. "BİR DEĞİL BİN MENDERES VERSEK DE KOPMAYACAĞIZ" Bu ülkede dindarlar 'Ben dindarım' diyemediler, diyemiyorlardı. Çünkü 1960 darbesinin en önemli sebeplerinden bir tanesinin 1960'ta ak ihtilalle, beyaz ihtilal seçim kazandığında ezanı Muhammedi'nin aslıyla buluşmasının ve bunun rövanşının 1960 darbesinde alındığını sürekli bize hatırlatan bir anlayışla karşı karşıyaydık. Ama biz kopmadık. Kopmayacağız da... Bir değil bin Menderes versek de kopmayacağız. Kopmadığımız için bugün Ayasofya'da ezanı Muhammedi milletle beraber buluşturuldu. Korkmadığımız, sinmediğimiz için bugün Taksim Meydanı'nda bu millet kendi camiisini yapabilmeye sahip olmuştur. Bu millet kopmadığı için Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yapmıştır. Bu millet korkmadığı için otomobilini kendisi yapmış onun gururuyla beraber dünyaya bayrak çekmiştir. Bu millet yıllar sonra Sakarya gaz sahasında yeniden gaz bulabilme ve yerli ve milli adımlarıyla enerji darboğazıyla karşı karşıya kalan dünyaya 'Ben size artık gelecek nesillerimle mahkum olmayacağım' demektir. Korkmadığı için bu millet sayın Cumhurbaşkanımızın katılacağı eğer rahmetli Menderes yaşasaydı 1968-1969'larda nükleer santrali devreye sokup Türkiye'nin tam bağımsızlığındaki en önemli adımı atacağını ve en önemli adımı gerçekleştireceği adımı Tayyip Erdoğan unutmamış tam 50 yıl sonra korkmadığı için sinmediği için ürkmediği için bu milletle ve bu milletin evlatlarıyla beraber buluştu. Bizim çizgimiz nettir. Hiçbir çizgiden vazgeçmiş değiliz. Karşımızdaki çizginin de bize karşı ne hissettiğini ne ortaya koyduğunu biliyoruz. Ama biz şu kökenden geliyoruz; Nefret etmeyen, müjdeleyen bir anlayıştan geliyoruz. Biz kin duymayan, işimizi yapan bir anlayıştan geliyoruz. Biz yolculuğumuzu biliyoruz.

11 ay önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Meral Akşener masanın altına indi

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, tv100'de yayınlanan 'Memleket' özel programında Talat Atilla ve Tamer Korkmaz'ın sorularını yanıtladı. HDP'nin Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleme kararı programda masaya yatırıldı.

"MERAL AKŞENER MASANIN ALTINA İNDİ" 
Soylu, HDP'nin kararıyla ilgili "Meral Akşener eskiden masanın üstündeydi, şimdi altında duruyor, HDP masanın üstüne çıktı. HDP örtülüydü, 6+1'di. Şimdi HDP açığa çıktı, şimdi de Akşener masanın altına girdi. Bunu seçmene nasıl izah edecekler? Seçimi örtük bir kampanyayla götürmeye çalışıyorlar." ifadelerini kullandı. 

11 ay önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Kararsızlar istikrara oy verecek

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 14 Mayıs seçimlerini AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini çok iyi anlattığı bir seçim olarak gördüğünü söyledi. Bakan Soylu, ''Seçmen esas kararı 14 Mayıs'ta verecek. Kararsızların istikrara göre oy vereceğini düşünüyorum.'' ifadelerini kullandı. Bakan Soylu, 14 Mayıs seçimleri için ''darbe benzetmesi'' tartışmasına ilişkin ise, ''Bu sözü ben söylemiş değilim. Biden 'Darbelerle olmadı şimdi seçimle bunu başarmalıyız.' diyor. Seçmene nasıl bir durumda olduğumuzu göstermeliyiz.'' ifadelerini kullandı.

11 ay önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Erzurum'da yaşananları tek tek açıkladı

Erzurum'da yaşananlara canlı yayında tek tek açıklama getiren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ekrem İmamoğlu'nun esnaf ziyareti için izin almasına rağmen miting yapmaya kalkarak provokatif hareketlere imza attığını, genel hazımsızlığın Büyük İstanbul Mitingi olduğunu belirtti.

1 2 ... 25 26 27 28 29 30 31 32 33